Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
normalde kırmızı et ve peynir birlikteliğini sevmem ama paçanga böreği istisna. bu börek pastırma ve peynirin mükemmel uyumu olmuş. hatta pastırma yiyeceği bu börek için icat edilmiş deseniz inanırım.
Ortadoğuyu kabul ettik ama... kabullenemedik.
cesaret hangi durumlarda geçerlidir? bir toplumda bir tarafta yaşama amacı olmayan, yarın ölse umurunda olmayacak, yarına sağ çıkıp çıkmama gibi bir derdi olmayan insanlar yetişiyorsa; diğer tarafta da aksine, yaşama amacı olan, hayattan zevk alan, hayatını her eylemiyle iyileştiren ve daima iyileştirmeye çalışan insanlar yetişiyorsa, yaşama amacı olan taraf, eninde sonunda yaşama amacı olmayan tarafın dümen suyuna girecektir. idiokrasi gelmeden önce bir toplumda önce bu değişim gözlemlenir.
iyi bir iq seviyesinde olmayan ve yaşama hevesi, amacı, ideali olmayan insanlar sağlıklı bir toplum oluşturamazlar. birbirlerini kısıtlayarak hayatı birbirlerine zehir ederler. birbirlerini kısıtlayarak hayatı birbirlerine zehir etmişlerin coğrafyası: ortadoğu.
artık çağ yıllık değişiyor. şu an hayatta ve bilinci yerinde olan en yaşlı insanlar, o kadar çok şey gördü ve onların hayatta olduğu süre boyunca o kadar şey değişti ki; misal, 1800'de doğup 1999'da ölen bir insan bile 2000-2024 arasını göremediği için şu an hayatta olan insanlardan daha az şey görmüş, daha az değişime şahit olmuş olacaktı.
Ortadoğu'da bireyler arasındaki ilişki daha çok inisiyatif üzerine kuruludur. Pek çok konuda nasıl davranması gerektiğine net bir karar verilmemiş, muğlak bırakılmıştır ve taraflar arasındaki inisiyatife terk edilmiştir. Mesela mahalle arasında düğün yapılır. Müzik çalar. Kimi rahatsız olur kimi olmaz. Gelenek desen gelenek de disiplinize edilmemiş. Mesela bizim arkadaşın mahalle arasındaki düğünü üç gün sürdü. Bir başkası sadece bir gün sürdü. Biri üç gün müzik çaldı, kafasına göre sokağı trafiğe kapattı, diğeri ise bir gün. Yani herkesin tamamen kafasına göre aksiyon alabildiği bir ortam. İnisiyatif Cumhuriyeti gibi bir şey. İşlerin nasıl ilerleyeceği anlık inisiyatifler, feragatlar üzerine kurulu.  Ortadoğu, insandan limitsiz ve belirsiz feragat bekliyor. Ortalama bir insanın kapasitesini aşıyor bu istek. İnsan, kendisine belirli sınırlar çizmek istiyor, ne başkası benim sınırımın ihlal etsin ne de ben başkasının... diyor.
halkın %50'si asgari ücretli ve yüksek enflasyon ortamı var. bu çok tehlikeli. her türlü tehlikeye gebe.
dünyayı gerçekten gruplara ayırmak istesek objektif gruplandırma şöyle olur: batı tipi a grubu: abd kanada fransa almanya avusturya danimarka ingiltere norveç izlanda belçika avustralya batı tipi b grubu: isveç isviçre finlandiya akdeniz tipi a grubu: italya ispanya akdeniz tipi b grubu: yunanistan portekiz akdeniz tipi c grubu: brezilya arjantin akdeniz tipi d grubu: muhtelif latin amerika ülkeleri ortadoğu tipi a grubu: rusya türkiye ukrayna azerbaycan ermenistan lübnan israil tunus ortadoğu tipi b grubu: iran ırak suriye mısır endonezya malezya ortadoğu tipi c grubu: suudi arabistan katar bae ortadoğu tipi d grubu: pakistan afganistan uzakdoğu tipi a grubu: çin uzakdoğu tipi b grubu: japonya tayvan uzakdoğu tipi c grubu: güney kore doğu avrupa tipi a grubu: romanya bulgaristan
dünyada savaşlar hiç bitmez, çünkü dünyanın döngüsü bir eksilme üzerine dönmeye devam ediyor. ortada sürekli yenilenen bir pasta var, mevcut insanların daima sadece belli bir kesiminin pay alabileceği pastadan bahsediyoruz. fakat doğal olarak herkes pay alma mücadelesinde ve bu da şiddet, kavga, savaş, kan ve gözyaşı demek.
 bazı insanların evcil hayvanları kendisine benziyor. (tip olarak) acaba bu kendini çok sevmenin bir yansıması mı? bu durum kişilik hakkında ipucu verir mi? bazı karı-kocaların birbirine benzemesinden daha şaşırtıcı bir durum bu.

ortadoğu v2

diğer insanoğlu gibi maymundan gelip, işi, kız çocuklarını diri diri gömecek seviyeye kadar götürüp, maymundan da daha aşağıya inen bir topluluktan bahsediyoruz. "insan"lardan oluşan bu topluluğun tekrardan insan mertebesine yükselmesi sancılı olacaktır elbette. kendilerini "yapmayın" diye uyaran birini ya öldürecekler ya da kutsal insan (peygamber) ilan edeceklerdir. çünkü kontrol edilemeyen duygular olağanüstü sonuçlar doğurur. nitekim bu durum da, o kişiyi kutsal insan ilan etme ile sonuçlanmış.

ortadoğu v1

100 yıl önce kimsenin talip olmadığı deniz kenarındaki arazi, günümüz şartlarında değerlenmiş vaziyette, geçmişten günümüze değersizleşen tek şey insan niteliği. bugün mehdi çıksa kimse inanmaz mesela, çünkü mehdi, 1400 yıl öncesinde insan nüfusunun az olduğu ve insan niteliğinin yüksek olduğu döneme ait bir öge. hâliyle, insan denilen kavramın alelade biyolojik bir canlıdan ibaret hâle geldiği günümüzde mehdi olayı tutmaz. günümüzde kavga etse kimsenin umurunda olmayacak birkaç insan, 1400 yıl önce kavga edince bir mücadelenin kökenini oluşturmuş oluyor (haberi olmadan) torunları da bu kavgayı günümüzde sürdürüyor. geçmiş çağlardaki insanlar farkında değillerdi ama yaptıkları çok basit, gündelik olaylar günümüzün büyük olayları hâlini aldı. mesela iki taşı üst üste koyup sadece yaşamaya çalışan bir insanın eserini bugün müze hâlinde sergiliyoruz. ee ne var bunda? o döneme ait her materyal önemli, üst üste gelen iki taş çok büyük önem arz ediyor diyeceksiniz. elbette, hiçbir itirazım y...
 bilinçli insanlar daha az çoğalıyor. bu, kendi durumlarının doğal bir tezahürü. çünkü bilinçli insan yetiştirebileceği sayıda çocuk yapıyor. bilinçsiz (ve/veya ayrıca kalifiye olmayan) nüfus sayıca her geçen gün daha çok öne geçiyor.
"öküz bile ahırını bilmeli"
Ortadoğu'da yaşanan bütün problemlerin temel kaynağı ortadoğu toplumlarının bir toplum gibi değil askeri birlik gibi hareket etmesidir. insanlar birer birey değil birliğe tâbî bir birimdir. bu yüzden varlığını tek başına hissedemez, bir gruba ait olmaya çalışmakla ömrünü ifâ eder. her insan bu birliğin önemsiz bir parçasıdır.
ruslar antalya'da çeteleştiğinde gelen pişmanlık hissi
ortadoğu coğrafyası bir komedi filmidir. tek fark; insanların ölüyor olmasıdır. bir komedi filmine göre de bu ölümler epey ekstrem olduğu için bu film ortadoğululara dram filmi gibi gelir. ortalama bir ortadoğu bireyi; yönetmenliğini, oyunculuğunu, kurgusunu, senaryosunu ve yapımcılığını yaptığı bu filmde, izleyiciliği de kendisi yaparken bazı izleyiciler şunu düşünürken: "yönetmen iyi yönetememiş, oyuncu iyi oynayamamış... bu ne biçim kurgu!?" bazı izleyiciler de şunu düşünür: "yönetmen harika iş çıkarmış, oyuncuların performansı müthiş... kurgu muazzam!"