Kayıtlar

Ortadoğu'da bireyler arasındaki ilişki daha çok inisiyatif üzerine kuruludur. Pek çok konuda nasıl davranması gerektiğine net bir karar verilmemiş, muğlak bırakılmıştır ve taraflar arasındaki inisiyatife terk edilmiştir. Mesela mahalle arasında düğün yapılır. Müzik çalar. Kimi rahatsız olur kimi olmaz. Gelenek desen gelenek de disiplinize edilmemiş. Mesela bizim arkadaşın mahalle arasındaki düğünü üç gün sürdü. Bir başkası sadece bir gün sürdü. Biri üç gün müzik çaldı, kafasına göre sokağı trafiğe kapattı, diğeri ise bir gün. Yani herkesin tamamen kafasına göre aksiyon alabildiği bir ortam. İnisiyatif Cumhuriyeti gibi bir şey. İşlerin nasıl ilerleyeceği anlık inisiyatifler, feragatlar üzerine kurulu.  Ortadoğu, insandan limitsiz ve belirsiz feragat bekliyor. Ortalama bir insanın kapasitesini aşıyor bu istek. İnsan, kendisine belirli sınırlar çizmek istiyor, ne başkası benim sınırımın ihlal etsin ne de ben başkasının... diyor.
halkın %50'si asgari ücretli ve yüksek enflasyon ortamı var. bu çok tehlikeli. her türlü tehlikeye gebe.
dünyayı gerçekten gruplara ayırmak istesek objektif gruplandırma şöyle olur: batı tipi a grubu: abd kanada fransa almanya avusturya danimarka ingiltere norveç izlanda belçika avustralya batı tipi b grubu: isveç isviçre finlandiya akdeniz tipi a grubu: italya ispanya akdeniz tipi b grubu: yunanistan portekiz akdeniz tipi c grubu: brezilya arjantin akdeniz tipi d grubu: muhtelif latin amerika ülkeleri ortadoğu tipi a grubu: rusya türkiye ukrayna azerbaycan ermenistan lübnan israil tunus ortadoğu tipi b grubu: iran ırak suriye mısır endonezya malezya ortadoğu tipi c grubu: suudi arabistan katar bae ortadoğu tipi d grubu: pakistan afganistan uzakdoğu tipi a grubu: çin uzakdoğu tipi b grubu: japonya tayvan uzakdoğu tipi c grubu: güney kore doğu avrupa tipi a grubu: romanya bulgaristan
dünyada savaşlar hiç bitmez, çünkü dünyanın döngüsü bir eksilme üzerine dönmeye devam ediyor. ortada sürekli yenilenen bir pasta var, mevcut insanların daima sadece belli bir kesiminin pay alabileceği pastadan bahsediyoruz. fakat doğal olarak herkes pay alma mücadelesinde ve bu da şiddet, kavga, savaş, kan ve gözyaşı demek.
 bazı insanların evcil hayvanları kendisine benziyor. (tip olarak) acaba bu kendini çok sevmenin bir yansıması mı? bu durum kişilik hakkında ipucu verir mi? bazı karı-kocaların birbirine benzemesinden daha şaşırtıcı bir durum bu.

ortadoğu v2

diğer insanoğlu gibi maymundan gelip, işi, kız çocuklarını diri diri gömecek seviyeye kadar götürüp, maymundan da daha aşağıya inen bir topluluktan bahsediyoruz. "insan"lardan oluşan bu topluluğun tekrardan insan mertebesine yükselmesi sancılı olacaktır elbette. kendilerini "yapmayın" diye uyaran birini ya öldürecekler ya da kutsal insan (peygamber) ilan edeceklerdir. çünkü kontrol edilemeyen duygular olağanüstü sonuçlar doğurur. nitekim bu durum da, o kişiyi kutsal insan ilan etme ile sonuçlanmış.

ortadoğu v1

100 yıl önce kimsenin talip olmadığı deniz kenarındaki arazi, günümüz şartlarında değerlenmiş vaziyette, geçmişten günümüze değersizleşen tek şey insan niteliği. bugün mehdi çıksa kimse inanmaz mesela, çünkü mehdi, 1400 yıl öncesinde insan nüfusunun az olduğu ve insan niteliğinin yüksek olduğu döneme ait bir öge. hâliyle, insan denilen kavramın alelade biyolojik bir canlıdan ibaret hâle geldiği günümüzde mehdi olayı tutmaz. günümüzde kavga etse kimsenin umurunda olmayacak birkaç insan, 1400 yıl önce kavga edince bir mücadelenin kökenini oluşturmuş oluyor (haberi olmadan) torunları da bu kavgayı günümüzde sürdürüyor. geçmiş çağlardaki insanlar farkında değillerdi ama yaptıkları çok basit, gündelik olaylar günümüzün büyük olayları hâlini aldı. mesela iki taşı üst üste koyup sadece yaşamaya çalışan bir insanın eserini bugün müze hâlinde sergiliyoruz. ee ne var bunda? o döneme ait her materyal önemli, üst üste gelen iki taş çok büyük önem arz ediyor diyeceksiniz. elbette, hiçbir itirazım y...